Cumhurbaşkanlığı Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün Cuma Hutbesi'nde toplumun yaşam tarzı hedef alındı. Flört etmeyi 'büyük günah' ilan eden Cuma Hutbesi’nde kadın-erkek dostluğunun zinaya sürüklediği savunuldu. Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu hutbeye tepki gösterdi.
Federasyon tarafından yapılan açıklamada, “Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün emriyle, 3 Mart 1924 tarihinde “din hizmetlerini düzenlemek ve toplumu aydınlatmak” amacıyla kurulan Diyanet İşleri Başkanlığı, anayasal bir kurum olarak görevini laiklik ilkesi doğrultusunda yürütmekle yükümlüdür. Ancak 2 Mayıs 2025 tarihinde yayınlanan hutbede geçen “Kadın erkek arkadaşlığı kişileri zinaya sürükler” ifadesi hem Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 2. maddesinde güvence altına alınan laiklik ilkesine, hem de kurumun kendi varlık sebebine aykırıdır. Kadın ile erkeğin yalnızca cinsellik üzerinden tariflenmesi, toplumsal cinsiyet eşitliğini hedef almakta, cinsiyetler arası sağlıklı sosyal ilişkileri “günah” ya da “suç” olarak kodlayan bu dil, yalnızca çağ dışı değil, aynı zamanda tehlikelidir” dendi.
"LAİK CUMHURİYET İLKELERİNE SADAKAT ORTAK SORUMLULUĞUMUZ"
“Bu yaklaşım, kadınları ötekileştirir, şiddeti körükler ve genç kuşakları baskı altına alır” denilen açıklamada, “Atatürk’ün Diyanet’i kurarken ortaya koyduğu toplumu çağdaşlık, akıl ve bilimle aydınlatma vizyonunu yok saymaktadır. Diyanet, Atatürk’ün mirasına sadakat göstermek yerine, halkın yaşam tarzına müdahale eden ve özellikle kadınları hedef gösteren söylemlerle anayasal suç işlemeye devam etmektedir” ifadelerine yer verildi.
Federasyonun açıklaması şu sözlerle noktalandı:
“Bizler, bu hutbede yer alan ifadeyi yalnızca bir fikir beyanı olarak değil, laik devlet düzenine açık bir saldırı olarak değerlendiriyoruz. Diyanet İşleri Başkanlığı’nı, anayasal sınırlarına, kuruluş ilkelerine ve toplumsal sorumluluğuna geri dönmeye; kadınların ve gençlerin yaşam hakkına ve özgürlüklerine saygı göstermeye çağırıyoruz. Kadınların, gençlerin ve tüm yurttaşların arkadaşlık ilişkileri üzerinden ahlaksızlıkla yaftalanmasını reddediyoruz. Diyanet, anayasal bir kurum gibi davranmalı; cemaat diliyle değil, Cumhuriyet diliyle konuşmalıdır. Diyanet İşleri Başkanlığı’nı, anayasal görev sınırlarına dönmeye, gençleri ve kadınları töhmet altında bırakmayı durdurmaya ve bu hutbeye ilişkin kamuoyundan açıkça özür dilemeye çağırıyoruz. Laik Cumhuriyet ilkelerine sadakat, hepimizin ortak sorumluluğudur.”