Haber: EDDA SÖNMEZ/Kamera: MEHMET ÇALPAR
Türkiye İşçi Partisi İstanbul İl Örgütü, Beşiktaş'taki gece kulübünde tadilat sırasında çıkan ve 29 kişinin öldüğü yangına ilişkin basın açıklaması yaptı. Açıklamada," Ülkemizi işçi mezarlığına çevirenlerden hesap soracağız. Gerekli denetimleri yapmayan otoriteler bu katliamın sorumlusudur. Bu bir kez daha işçi sağlığı ve güvenliğinin tamamen insan ve halk sağlığı açısından bir hak olmaktan çıkarılıp piyasanın insafına bırakılmasının sonucudur" denildi.
Türkiye İşçi Partisi İstanbul İl Örgütü ile beraberindekiler, Gayrettepe'de yangının meydana geldiği yerde toplanarak, çeşitli sloganlar attı. TİP adına açıklamayı Selim Zeybek okudu. Zeybek şunları söyledi:
ARKAMIZDA KARANLIK BİR CİNAYET MAHALLİ DURUYOR
"Ülkemizi işçi mezarlığına çevirenlerden hesap soracağız. Arkamızda karanlık bir cinayet mahalli duruyor. Her açıdan karanlık bir yer burası, kendisi, sahipleri, işletmecileri. Ama hiç bu kadar karanlık olmamıştı. 29 kardeşimiz burada göz göre göre katledildi. Arkamızda gördüğünüz karanlık katliam mahalli Masquerade Club, ruhsatsız, denetimsiz, güvenliksiz tadilat sırasında çıkan yangında tadilatta çalışan 29 işçi kardeşimiz herkesin gözü önünde katledildi, sayısız kardeşimiz yaralandı. En son itfaiye raporunu 8 yıl önce alan, ruhsat yenilemesini ise 2018 yılında yapan, tadilat için ise herhangi bir başvuruda bulunulmayan kaçak tadilat mekanı işçilere mezar oldu.Tadilat yapıldığı sırada sahnenin yanındaki patlama ile binanın alevler içinde kaldığını, işçi kardeşlerimizin içeride kaldığını gördük ve öğrendik.
KAÇAK İŞ YAPANLAR YANGININ VE KATLİAMIN SORUMLUSUDUR
Ayrıntılı açıklama yapılmasa da, gerçekleşen yangının çeşitli kimyasallarla teması sonucu patlamaya sebebiyet verdiği anlaşılmaktadır. Ne türden bir yöntem kullanıldığı, ne türden kimyasallar kullanıldığı, ne gibi riskler olduğu kaçak tadilat olduğu için bilinmemektedir. Yangından mal kaçırırcasına kaçak iş yapanlar yangının ve katliamın sorumlusudur. Gerekli denetimleri yapmayan otoriteler bu katliamın sorumlusudur. Bu bir kez daha işçi sağlığı ve güvenliğinin tamamen insan ve halk sağlığı açısından bir hak olmaktan çıkarılıp piyasanın insafına bırakılmasının sonucudur. Bu kamu adına yürütülen işyeri çalışma, fabrika açma ve çevresel etki değerlendirmeleri izinlerinin para babaları kar etsin diye işlevsiz hale getirilmesinin sonucudur. Bu davanın sonuna kadar takipçisi olacağız.İşçi kardeşlerimizin hesabını soracağız."
