Yargıtay’ın, Soma maden faciasına ilişkin yargılamada verilen hapis cezalarını onaması İstanbul’da protesto edildi. Avukat Can Atalay, “Can Gürkan’ın bir yıldan az yatarı kaldı. Tekrar yargılanacak. O deliller orada, o delilleri görmezden gelenlere inat demokratikleşme olduğunda bu dosya tekrar açılacak ama o siyasi nüfuzu bu çeteye, bu çetenin emrine amade edenler onlar da yargılanacak” dedi. Yargıtay 12. Ceza Dairesi, Manisa’nın Soma ilçesinde 13 Mayıs 2014’te 301 işçinin yaşamını yitirdiği maden faciasına ilişkin davada, Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği kararın düzeltilerek onanmasına oy çokluğuyla hükmetti. Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden yapılan yargılamada 16 Haziran 2021’deki duruşmada madenin patronu Can Gürkan’a verilen 20 yıl, Türkiye Kömür İşletmeleri baş kontrolörleri Adem Ormanoğlu ve Efkan Kurt’a verilen 12 yıl 6 aylık hapis cezası onandı. Ormanoğlu’na ve Kurt’a verilen iki yıl süreyle kontrol teşkilatı başmühendisliği görevini yapmalarının yasaklanması kararı ise bozuldu. Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin onama kararıyla Can Gürkan’a yeniden cezaevi yolu açıldı. Can Gürkan’ın 2020 yılında yapılan infaz düzenlemesinden yararlanacağı ve kısa bir süre daha hapis yatabileceği belirtiliyor. Sosyal Haklar Derneği üyeleri, Yargıtay kararını Kadıköy Süreyya Operası önünde protesto etti. “Kaza değil, cinayet. Unutma, unutturma” yazılı ve faciada yaşamını yitiren madencilerin isimlerinin olduğu pankartın açıldığı eyleme HDP İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu da destek verdi. Eylemde konuşan dava avukatı Can Atalay, Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin üyelerinin değiştirilene kadar karara itiraz edilmediğine dikkat çekti. Atalay şunları söyledi: “TÜRKİYE DERİN BİR ADALETSİZLİK KRİZİ YAŞIYOR: 9 yıl sonra çevrilen dolaba, döndürülen filme gözünüzü kapatacak mısınız? 9 yıl insan hayatında uzun; ülkeler, halklar için kısa bir süre. Türkiye işçi sınıfının en önemli davalarından birisidir Soma. Az emekle buraya kadar gelmedik. Herkes çıktı. Bir avuç insan, her şeye göğüs gererek söke söke buraya kadar getirdi. Hiçbir kuşku yok. ‘İşçiler ölürse ölsün’ demişler. İşçilerin ölmesini önemsiz bir ayrıntı olarak görmüşler. Mahkeme bunu tüm açıklığıyla ortaya çıkaracakken, heyeti değiştirdiler. Yetmedi, Türkiye derin bir adaletsizlik krizi yaşıyor. Türkiye’nin bu koşullarında da Yargıtay dedi ki ‘Öyle yağma yok.’ Burada olası kasıtla insan öldürme var. BUNLAR BU MEMLEKETİN GELECEĞİNE DÖKÜLEN BETON: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ilk ayda itiraz etmedi. İkincisinde itiraz etmedi. Üçüncüsünde itiraz etmedi. Dört değil, beşinci ayda Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin üyeleri değiştirilene kadar itiraz etmediler. Hatırlarsınız. 7 Haziran’dan 1 Kasım’a kadar Adalet Bakanlığı da yapan Kenan İpek’i Hakimler Savcılar Kurulu’ndan Yargıtay 12. Ceza Dairesi’ne getirdiler. 5 üyenin 3’ünü değiştirdiler. 5 üyenin 3’ü gitti, 2’si kaldı. O zamana kadar bekleyen utanmazlar, o tarihte itiraz ettiler. Bu 3 üye 5 iş günü içerisinde o kararı kaldırdı. Bunlar ayrıntı değil. Bunlar bu memleketin geleceğine dökülen beton. Bu memleket böyle devam edemez. Kenan İpek ve onun arkasındaki siyasi irade, Kenan İpekgiller ve onların arkasındaki siyasi, iktisadi şebeke, çete bu memleketin geleceğine beton döküyor. BU İŞİN BURADA BİTMEYECEĞİNİ MÜHÜRLEYELİM: 'Bu iş burada bitmez' diyoruz her seferinde ama yetmez. Bu işin burada bitmeyeceğini mühürleyelim. Buraya yazalım. Türkiye’nin her yerine yazalım. Bu iş burada bitmez. Bunlar yeniden yargılanacak. Can Gürkan'ın bir yıldan az yatarı kaldı. Tekrar yargılanacak. O deliller orada, o delilleri görmezden gelenlere inat demokratikleşme olduğunda bu dosya tekrar açılacak ama o siyasi nüfuzu bu çeteye, bu çetenin emrine amade edenler onlar da yargılanacak. Türkiye kapitalizmi en ucuz maliyet kalemi, işçi canı olarak devam edemez. Her kim Türkiye demokratikleşsin diyorsa buraya bakacak. İşçi canının en ucuz maliyet kalemi olmamasına bakacak.” Hazırlanan ortak basın açıklamasını da Sosyal Haklar Derneği Yönetim Kurulu üyesi avukat Evren İşler okudu. Açıklamada şöyle deneldi: “KATLİAMDA SORUMLULUĞU OLAN DENETÇİLER BAŞKA MADENLERDE DENETİM YAPABİLECEK: 13 Mayıs 2014 günü 301 işçinin hayatını kaybettiği, 162 işçinin ise yaralandığı ve tarihin en büyük işçi katliamlarından birisi olan Soma Katliamı için görülen davada Yargıtay 12. Ceza Dairesi, patron Can Gürkan hakkında verilen 20 yıl, diğer sanıklar Adem Ormanoğlu ve Efkan Kurt hakkında verilen 12 yıl 6 aylık hapis cezası ile Haluk Evinç hakkında verilen beraat kararını onadı. Kamu denetçilerinin bundan sonra bu görevi yapmalarını engelleyen karar ise kaldırıldı. Yani bu katliamda sorumluluğu bulunan denetçiler, başka madenlerde benzer şekilde denetim yapmaya devam edebilecek. KARAR 'KADER VE FITRAT' ANLAYIŞININ ÜRÜNÜ: Bu karar, sosyal cinayetleri görmezden gelen, işçi canını basit bir maliyet kalemi sayan, ‘kader ve fıtrat’ anlayışının ürünüdür. Yargıtay 12. Ceza Dairesi, daha önce oybirliği ile verdiği 30 Eylül 2020 tarihli kararı ile öldürülen işçilerin olası kasıt ile öldürüldüğünü vurgulamış ve patron Can Gürkan’ın olası kasıtla insan öldürme suçundan 301 kez ayrı ayrı cezalandırılması gerektiğine hükmetmişi. Bunun üzerine Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin üç üyesi değiştirilerek yerlerine getirilen üç yeni üyenin çoğunluk kararı ile bu tarihi karar bozuldu ve dosya tekrar ilk derece mahkemesine gönderilerek sanıkların bilinçli taksir hükümleri uyarınca cezalandırılması sağlandı. BU KARAR, SERMAYE SAHİPLERİNE ‘SİZ RAHAT OLUN’ DEMEKTİR: Verilen bu son karar ile de patron Can Gürkan hakkında verilen ve ‘neredeyse yatarı dahi olmayan’ hapis cezası kesinleştirildi. Bugün bu dosya için özel olarak görevlendirilmiş olan üç üye hakim tarafından verilmiş olan bu karar, iş cinayetlerine dair yargısal içtihadın ve işçi sınıfı tarihi açısında en ileri yargı kararlarından birisinin gasp edilmesi demektir. Bugün Kenan İpek, Mustafa Yapıcı ve Fuzuli Aydoğdu isimli üç üye hakim tarafından verilmiş olan bu karar, ‘Bize olası kasıttan ceza verirseniz Türkiye’de maden işletecek kimseyi bulamazsınız’ diyen ve yargıya, ‘Sermayeye teslim ol’ çağrısı yapan patron Can Gürkan’ın sırtının sıvazlanması demektir. Yargıtay tarafından verilmiş olan bu karar ile her yıl yüzlerce işçinin iş cinayetlerinde hayatını kaybettiği Türkiye’de sermaye sahiplerine, ‘Siz rahat olun’ denmektedir.”