MEHMET REBİİ ÖZDEMİR

(SAMSUN) - Samsun’un Kavak ilçesinde yaşayan vatandaşlar, su kaynaklarının bulunduğu, büyükbaş ve küçükbaş hayvanlarını otlattıkları alana yapılması planlanan taş ocağına tepki gösterdi. Köseli Mahallesi sakini Mustafa Us, "Burası Amasya Orman Bölge Müdürlüğü'nün köyümüze yaptığı hatıra ormanı. Karşı tarafta ise bölge müdürlüğü kepçelerle, dozerlerle ormanı yok ettiriyor. Kavak bölgesinde en yoğun su kaynaklarının olduğu bölge burasıdır. Bu alanı talan etmek için mücadele ediyorlar. Toplumsal olarak bilinçli bir şekilde hukuk davası mücadelesi vereceğiz" dedi.

BALIKESİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ, 19 MAYIS KUTLAMALARINI FESTİVALE ÇEVİRDİ BALIKESİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ, 19 MAYIS KUTLAMALARINI FESTİVALE ÇEVİRDİ

Samsun’un Kavak ilçesinde vatandaşlar; Köseli, Karapınar, Bekdemir, Germiyan ve Şeyhli mahalleleri sınırları içerisindeki yeşil alana taş ocağı yapılması planına tepki gösterdi. Vatandaşlar, su kaynaklarının bulunduğu, büyükbaş ve küçükbaş hayvanlarını otlattıkları alanda dozerlerin faaliyet gösterdiğini, köydeki evlere 50 metre yakınlıkta dinamitlerin patlatıldığını belirtti. Köy halkı, taş ocağı çalışmalarına son verilmesi gerektiğini, konuyla ilgili hukuk mücadelesi başlatacaklarını bildirdi.

"ORMAN İŞLETME BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ SAHADA DİNAMİT PATLATIYOR"

Köseli Mahallesi sakini Mustafa Us şunları söyledi:

“Burası Amasya Orman Bölge Müdürlüğü'nün köyümüze yaptığı hatıra ormanı. Karşı tarafta ise bölge müdürlüğü kepçelerle, dozerlerle ormanı yok ettiriyor. Su kaynaklarının üzerinde, köye 50 metre - 100 metre ilerisinde dinamitler patlatıyorlar. Burada böyle tezat bir durumda hem köylüyü mağdur ediyorlar hem kendilerini gülünç duruma düşüyorlar. Biz buraya bu köyle ilgili Orman Bölge Müdürlüğü’nü, Orman Bakanlığı’nı davet ediyoruz. Ya bu hatıra ormanını buradan kaldırsın, ya da karşıdaki çimento fabrikasındaki dozerleri durdursun. Sözünü ettiğim çimento fabrikasının sahsı burası, hemen 50 metre alt tarafında evler bulunmakta. Yine Orman İşletme Bölge Müdürlüğü, bu sahada şu anda ormanları kepçeyle dozerlerle dinamitleri patlatarak yok etmektedir.

"EN YOĞUN SU KAYNAKLARININ OLDUĞU YER BURASI"

Bu havzanın tabanlı su kaynakları vardır, mevcut su kaynakları var. Kavak bölgesinde en yoğun su kaynaklarının olduğu bölge burasıdır. Aynı zamanda hemen üst tarafta SASKİ’nin deposu var. Yaklaşık 6 köye su basmaktadır buradan. Bütün bu arazilerin tamamı kiralanmış durumda. Amasya Orman İşletme Müdürlüğü buraya 'Gelir Getirici Ağaçlandırma Alanı'nı kuruyor, hemen derenin karşısına ise ÇED gerekli değildir raporu veriyor. Taş ocağı kurulmasına izin veriyor. Aynı zamanda bu vadi su kaynaklarının olduğu bir vadi çanak şeklindedir. Bu su kaynaklarını besliyor. Bu köyde 3 ayrı yerde su kaynağı mevcut. Ayrıca 1976 yılında bu köyde sulama kanalları yapılmış, hiç enerji harcanmadan köyün arazilerinin yüzde 90’ı sulanabilecek durumda. Bu alanı talan etmek için mücadele ediyorlar. Çevre Bakanlığı’nın bir açıklaması var. 'Biz hoyratça kullandık ormanlarımızı su kaynaklarımızı, dağlarımızı' diyor, akabinde aradan 3 gün geçtikten sonra, köyümüze geliyorlar ÇED gerekli değildir raporu ile birlikte sahada çalışma yapmaya çalışıyorlar. Biz bunun engellenmesini istiyoruz. Toplumsal olarak bilinçli bir şekilde hukuk davası mücadelesi vereceğiz. Bu şekilde taleplerimizin değerlendirilmesini istiyoruz.” 

"3-4 YIL ÖNCE BURADA YİNE TAŞ OCAĞI AÇILMIŞ ANCAK GELEN TEPKİLERİN ARDINDAN KAPATILMIŞ" 

Samsun Çevre Platformu (SAMÇEP) Sözcüsü ve EMO Samsun Şube Başkanı Adnan Korkmaz ise şunları söyledi:

“SAMÇEP olarak 10 yıldan bu yana Samsun’da insana, doğaya zararlı ne kadar, yatırım varsa, kamu yararı olmayan tüm yatırımlara karşı halkla mücadelemizi sürdürüyoruz. Burada da geçen hafta arkadaşlar, yöre halkından bizlere ulaştığında burada bir taş ocağı açılacağını söylediler. Ben buraya ilk kez geliyorum. Bir vadi burası, bu cennet yere bunu yapmak gerçekten buradaki yaşayan insanlara, doğaya, çevreye, bitkiye, böceğe, ihanettir. Buradaki vatandaşlarımızdan, aldığım bilgiye göre, burada zaman içerisinde 30 - 40 yıl önce 3 - 4 tane yine taş ocağı açılmış, fakat o zamanki tepkiler, kamuoyunun tepkileriyle buralar kapatılmış. Yine burada vatandaşlarımızdan aldığımız bilgiye göre şurada bir içme suyu kanalı olduğu, burada yine besiciliğin olduğunu, burada 6 tane köyün besleyen su kaynaklarının olduğunu söylediler. Yeni yapılmak istenen yer hemen arkamızdaki yer, aslında buranında ÇED’e tabi olması gerekirken, bu tür yatırımların önünü açabilmek için alan küçültmeye giderek, ÇED’e tabi olmama, yolunu seçmişler. Buraya da ÇED gerekli değildir raporu almışlar. Biz gerek SAMÇEP olarak gerekse buradaki yöre halkıyla beraber, bu işin peşini bırakmayacağız. Mücadeleye devam edeceğiz. Kesinlikle bölgeye zararı olacak, insanlarımıza zararı olacak, suyumuzu kirletecek tüm yatırımlara karşı, mücadelemizi burada da sürdüreceğiz.”

"YILLARDIR ÇEVRE SORUNLARIYLA KARŞI KARŞIYAYIZ"

Köseli Mahallesi sakinlerinden gazeteci Şakir Demirci şu şekilde konuştu:

“Ben bu köyde doğdum. Bu köyde yetiştim. Biz yıllardan bu tarafa, çevre sorunlarıyla karşı karşıyayız bu köyde. Bizim köyümüze bir çimento fabrikası getirdiler. Önce oradan bahsedeyim ben. Bizim her türlü muhalefetimize rağmen, cennet köyümüze sularıyla, yeşillikleriyle şu vadide bu çimento fabrikasına karşı çıktık ama gücümüz yetmedi. Bu çimento fabrikası bizim topraklarımızın, üzerine yapıldı. Bizim arazilerimizin üzerine yapıldı. Ahmet Mehmet’e satıyor, o şirket, bu şirkete satıyor, 300 milyon dolarlara, 250 milyon dolarlara, bu çimento fabrikasını satıyorlar. Ama Afrika’da kabilelerde görülmeyen bir iş. Köylülerin tarlaları üzerine köylülere daha bir kuruş para verilmiş değil. Bu kadar bir hukuksuzluk olamaz bizim köyümüzle ilgili, çimento fabrikası yetmiyormuş gibi daha öncelerden bir taş ocağı, getirildi. Bu hukuk mücadelesiyle kapatıldı. Peşinden ikinci bir taş ocağı geldi bizim köyümüze, o da aynı şekilde kapatıldı. üçüncü bir taş ocağı geldi o da bir hukuk mücadelesiyle kapatıldı. Yetmedi şimdi yeni bir taş ocağıyla karşı karşıyayız. Bu nasıl bir iştir. Bu köy gözden çıkartılmış bir vaziyette, bunu hiçbir şekilde kabul etmiyoruz."      

 

 

 

Kaynak: anka