GAZETECİLER DE 1 MAYIS’TA TANDOĞAN’DAYDI. TGS ANKARA ŞUBE BAŞKANI TARTANOĞLU: “GAZETECİLER DE İŞÇİ VE GİDEREK FAKİRLEŞİYORLAR. GAZETECİNİN MAAŞININ EN AZ İKİ ASGARİ ÜCRET OLMASINI TALEP EDİYORUZ” GAZETECİLER DE 1 MAYIS’TA TANDOĞAN’DAYDI. TGS ANKARA ŞUBE BAŞKANI TARTANOĞLU: “GAZETECİLER DE İŞÇİ VE GİDEREK FAKİRLEŞİYORLAR. GAZETECİNİN MAAŞININ EN AZ İKİ ASGARİ ÜCRET OLMASINI TALEP EDİYORUZ”

(ANKARA) Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, "Etrafı âdeta ateşten bir çemberle örülmüş olan ülkemiz, bu coğrafyada var olmak için kendi harp silah ve sistemlerini üretmeye, yerli ve millî savunma sanayisi ürünleriyle donatılmış etkin ve güçlü orduya sahip olmaya mecburdur. Bu nitelikleri haiz bir ordu için de kendi kendine yeten, tam bağımsız bir savunma sanayiye sahip olmamız vazgeçilmezdir" dedi.

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, “İnsanlı Hava Platformları Projeleri İmza Töreni”ne katıldı. Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün’ün ev sahipliğindeki törene Bakan Yaşar Güler’in beraberinde Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ziya Cemal Kadıoğlu ve Bakan Yardımcısı Bilal Durdalı da yer aldı.

Törende konuşma yapan Bakan Yaşar Güler, şunları söyledi:

"TAM BAĞIMSIZ BİR SAVUNMA SANAYİSİNE SAHİP OLMAMIZ VAZGEÇİLMEZDİR"

“Etrafı âdeta ateşten bir çemberle örülmüş olan ülkemiz, bu coğrafyada var olmak için kendi harp silah ve sistemlerini üretmeye, yerli ve millî savunma sanayisi ürünleriyle donatılmış etkin ve güçlü orduya sahip olmaya mecburdur. Bu nitelikleri haiz bir ordu için de kendi kendine yeten, tam bağımsız bir savunma sanayiye sahip olmamız vazgeçilmezdir.

Zira savunma sanayisi alanında güçlü ve bağımsız olamayan ülkelerin uluslararası alanda etkin roller üstlenebilmeleri ve geleceklerine güvenle bakabilmeleri mümkün değildir. Sadece yakın tarihimize baktığımızda, savunma sanayisinde dışa bağımlılığın sıkıntılarını, maalesef birçok defa yaşamak zorunda kaldık. Yıllarca birçok önemli savunma sanayisi ürününü, kendi imkânlarımızla üretemediğimiz için hep dışarıdan bekledik. En ihtiyaç duyduğumuz zamanlarda müttefik, hatta stratejik ortaklarımızın dahi önümüze çıkardığı engeller, acı bir tecrübe olarak devlet hafızamıza kazındı. Şüphesiz ki bunlar, asla bizi yıldırmadı; aksine daha çok motive etti.

"BU SİSTEMLER NİCE BÜYÜK PROJELERİN HABERCİSİ"

Mevcut teknolojik gelişmeler ve her geçen gün artarak devam eden tehdit yelpazesi dikkate alındığında, bu projelerin ehemmiyeti daha da iyi anlaşılmaktadır. Tüm bu hava platformlarımızın seri üretimi ve envanterine girmesiyle birlikte semalarımızın yılmaz koruyucusu olan Hava Kuvvetlerimiz, hak ve menfaatlerimizi daha güçlü bir şekilde koruyacak; ordumuzun etkinliği ve caydırıcılığı daha da artacaktır.

Türkiye Yüzyılı hedeflerimizin vücut bulmuş sembollerinden olan bu sistemler, havacılık alanında ülkemize katkı sağlayacak daha nice büyük ve başarılı projelerin de habercisidir. Bizler; sürekli daha ileri gitmek, sürekli daha gelişmişini üretmek mecburiyetinde olduğumuzun bilincindeyiz.

Bu anlayışla Cumhuriyetimizin ikinci asrını; savunmanın, kalkınmanın ve üretimin yüzyılı yapmak, tarihimizin altın sayfalarına yeni başarılar yazdırmak için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. İnanıyorum ki başta millî uçağımız KAAN olmak üzere tüm bu hava platformlarımız, başta Savunma Sanayii Başkanlığımız ve TUSAŞ olmak üzere Türk savunma sanayisi ailesinin yoğun gayretleriyle kısa sürede seri üretime geçecek ve semalarımızdaki yerlerini alacaktır."

Kaynak: anka