Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda bakanlığının bütçe görüşmelerinde; "Amerika'nın milli güvenliğimizi doğrudan etkileyen konulardaki yanlış tutumunu düzeltecek somut adımlar atması gerektiğini ifade ettik. Bu bağlamda, F-16 tedarik ve modernizasyon talebimizin herhangi bir koşul ve sınırlama olmaksızın bir an önce sonuçlandırılması yönündeki beklentimizi her seviyede gündeme getirdik" dedi. Fidan, Türkiye-Avrupa Birliği (AB) ilişkileriyle ilgili "AB'den temel beklentimiz, aramızdaki iş birliğine ve somut üyelik sürecimize yeniden ivme kazandıracak somut ve anlamlı adımlar atmasıdır" ifadesini kullandı.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, bugün Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Birliği (AB) Başkanlığı Türk Akreditasyon Kurumu ve AB Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı’nın 2024 yılı bütçe teklifleri görüşülüyor. Toplantı, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın sunumu ile başladı. Fidan, özetle şunları kaydetti:

"HAMAS'I YOK ETME ADINA GAZZE'NİN TOPYEKÛN HEDEF ALINMASININ KARŞISINDA SESSİZ KALAMAYIZ, KALMAYACAĞIZ"

"7 Ekim'den bu yana Gazze'deki İsrail vahşeti neticesinde Filistin halkı için durum bir insanlık trajedisine dönüşmüştür. Şu ana kadar İsrail saldırılarında yaklaşık 12 bin Filistinli yaşamını yitirmiş, 30 binden fazla kişi yaralanmıştır, en az 3 bin 750 kişi ise şu anda kayıp durumdadır. Hayatını kaybedenlerin üçte ikisi kadın, çocuk ve yaşlılardan oluşmaktadır. Sivilleri hedef alan saldırıları hiçbir şekilde tasvip etmiyoruz. Sivillerin her koşulda korunması gerektiğini daha krizin başladığı günden itibaren tüm dünyaya duyurmuş durumdadır. Hamas'ı yok etme adına Gazze'nin topyekûn hedef alınması, hastanelerin, okulların, camilerin bombalanması karşısında da sessiz kalamayız, kalmayacağız. Bildiğiniz üzere İsrail'in Filistinli sivilleri hedef alan saldırılarının devamı nedeniyle Tel Aviv Büyükelçimizi istişareler için merkeze çağırdık. Türkiye, devam eden katliamın durması, vahşetin son bulması ve bölgedeki gerilimin daha fazla tırmanmaması amacıyla krizin ilk gününden bu yana yoğun bir diplomasi trafiği içindedir.

Şimdiye kadar 11 uçak dolusu insani yardım malzemesini Gazze'ye ulaştırmak üzere Mısır'a göndermiş bulunuyoruz. Sahra hastaneleri, tıbbi ekipman, ilaç ve diğer yardım malzemeleriyle dolu büyük bir gemimiz de Mısır’a ulaşmıştır. Gazze Türk-Filistin Hastanesi'ndeki hastalar başta olmak üzere yaralıların tedavisine yönelik yoğun temaslarımız var. Gazze'den çıkışlarını sağladığımız 27 hasta ve 12 refakatçi Ankara'ya getirilmiş, 61 hasta ve 49 refakatçi ise dün akşam Mısır'a geçirilmiştir. Ayrıca bugüne kadar 170 vatandaşımız ve yakınlarının Gazze'den çıkışı sağlanmıştır. Bugün ve önümüzdeki günlerde de çıkışlara devam edilecek.

"FİLİSTİN MESELESİNİN KÖKENİNDE YATAN TARİHİ ADALETSİZLİKLER TELAFİ EDİLMEDEN BÖLGEDEKİ ŞİDDET SARMALININ KIRILMASI MÜMKÜN DEĞİL"

Türkiye olarak gerek ikili gerek çok taraflı platformlarda sürdürdüğümüz çözüm odaklı girişimlerimizi iki ana kulvarda yürütmekteyiz. Birinci kulvarda ateşkesin sağlanması, insani yardımların Gazze'ye ulaşması ve Filistinlilerin yerlerinden edilmelerinin engellenmesi için çaba sarf etmekteyiz. Aynı zamanda gerilimin bölgesel çatışmaya dönüşmemesi için de temaslarda bulunmaktayız. İkinci kulvarda ise iki devletli bir çözüm doğrultusunda, kalıcı bir barışın sağlanması yönünde girişimlerimizi yoğunlaştırmaktayız. Bölgesel sahiplenme ve garantörlük mekanizmasının tesisini de öne çıkarmaktayız. Filistin meselesinin kökeninde yatan derin tarihi adaletsizlikler ve hukuksuzluklar telafi edilmeden bölgedeki şiddet sarmalının kırılması mümkün değildir.

"SAVAŞ UZADIKÇA BÖLGEMİZ VE DÜNYAMIZ AÇISINDAN ORTAYA ÇIKAN SINAMALAR DA DERİNLEŞMEKTEDİR"

İkinci yılını doldurmak üzere olan Rusya-Ukrayna savaşının bölgesel ve küresel etkilerin azaltılmasına yönelik çabalarımızı 2023 yılında da hız kesmeden sürdürdük. Küresel ölçekte bir gıda krizinin önlenmesi için Karadeniz Girişimi'nin yıl ortasına kadar kesintisiz devamını sağladık. Girişimin faal olduğu bir yıllık süre zarfında yaklaşık 33 milyon ton tahıl ürününün dünyaya ulaştırılmasına vesile olduk.

Her iki ülkeyle iş birliğimizi milli çıkarlarımızı önceleyen, aynı zamanda uluslararası yükümlülüklerimizi de dikkate alan bir zeminde yürütmekteyiz. Bu bağlamda iki ülkeyle de iktisadi iş birliğimizde somut göstergelere de yansıyan mesafe kaydetmiş durumdayız. Rusya ile muhafaza ettiğimiz doğrudan iletişim kanallarından istifadeyle savaşın adil barış temelinde sonuçlanması için çabalarımızı sürdürmekteyiz. Savaşın başında bu yana, taraflar arasındaki en üst düzeydeki görüşmelere ve en anlamlı ilerleme sağlanan müzakerelere ev sahipliği yapmış ülkemizin, şartlar olgunlaştığı bu mahiyette görüşmelere yine ev sahipliği ve kolaylaştırıcılık yapma iradesi bakidir. Savaş uzadıkça bölgemiz ve dünyamız açısından ortaya çıkan sınamalar da giderek derinleşmektedir.

"BAZI ÜLKELER DEAŞ İLE MÜCADELE KİSVESİ ALTINDA PKK/YPG TERÖR ÖRGÜTÜNE DESTEĞİNİ SÜRDÜRMEKTEDİR"

Suriye'de önceliklerimizi ülkenin birliğinin ve toprak bütünlüğünün korunması, siyasi süreç temelinde kalıcı istikrarın sağlanması, terör unsurlarının sınırlarımızdan bütünüyle temizlenmesi, insani gerekçelerle kapıları açtığımız Suriyelilerin ülkelerine güvenli ve gönüllü bir şekilde geri dönmesi ve yeni bir göç dalgasının önlenmesi teşkil etmektedir. Bu hedeflere ulaşılması doğrultusunda hem sahada hem de masadaki çabalarımızı 2023 yılı boyunca sürdürdük. Bu kapsamda, Suriye rejimiyle, İran ve Rusya Federasyonu'nun katılımıyla angajman sürecini başlattık.

Suriye sahasındaki başlıca önceliklerimizden biri olan PKK/YPG ve DEAŞ başta olmak üzere terör tehdidinin yok edilmesidir. Bunun için tüm kurumlarımızla yoğun bir şekilde çalışmaktayız. Maalesef bazı ülkeler DEAŞ ile mücadele kisvesi altında PKK/YPG terör örgütüne desteğini sürdürmektedir. Bunun stratejik bir hata olduğunu ve DEAŞ ile mücadelede meşru ortaklara güvenmelerinin esas olduğunu defaatle vurguluyoruz.

Komşumuz Irak ile ilişkilerimizi her boyutuyla geliştirme ve daha kurumsal hâle getirme yönünde ortak siyasi iradeye sahibiz. Irak'ın olumlu bir gündem temelinde bölgesiyle bütünleşmesini desteklemekteyiz. Bu kapsamda stratejik önemdeki Kalkınma Yolu Projesi'nde Irak ile birlikte çalışıyoruz.

Afganistan'da ise insani yardımlarımızı kesintisiz sürdürmekteyiz. Bu ülkedeki durumun düzensiz göç, terörizm ve uyuşturucu ticareti gibi ülkemizin güvenliğini doğrudan ilgilendiren boyutları bulunmaktadır. Bu bakımdan Taliban hükümetiyle pragmatik bir angajman sürdürmekteyiz.

İran ile ilişkilerimizi ortak menfaatlerimiz temelinde her alanda geliştirmeye gayret ediyoruz. Önümüzdeki dönemde İran Cumhurbaşkanı'nın ülkemizi ziyareti vesilesiyle Türkiye-İran Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi sekizinci toplantısını gerçekleştireceğiz.

"TÜRKİYE'NİN ERMENİSTAN İLE NORMALLEŞME SÜRECİNDE AZERBAYCAN İLE EŞ GÜDÜM İÇİNDE HAREKET ETMEKTEYİZ"

Azerbaycan'ın Karabağ'daki 30 yılı aşkın süren işgali sona erdirerek egemenliğini tüm ülke toprakları üzerinde tesis etmesiyle Güney Kafkasya'da huzur ve refahın temini yönündeki tarihi bir fırsat daha da güçlenmiştir. Azerbaycan ile Şuşa Beyannamesi'nde ifade edildiği şekilde, her düzeyde ikili ilişkilerimizi daha da ileri taşıdık ve uluslararası teşkilatlarda yakın iş birliğimizi sürdürdük. Azerbaycan'ın işgalden kurtardığı toprakların yeniden imarı ve ihyası da dahil olmak üzere Güney Kafkasya genelinde kalıcı barış ve istikrar çabalarında tam bir dayanışma içinde hareket ettik. Bu yakın iş birliği ve eş güdüm, Ermenistan'ın artık barışın bir paydaşı haline getirilmesi yönündeki girişimlerimiz bakımından da söz konusudur. Bu bağlamda Azerbaycan'ın teklif ettiği barış anlaşmasına Ermenistan'ın aynı yapıcı yaklaşımla karşılık vermesi gerektiği yönündeki tutumumuzu sürdürmekteyiz. Türkiye'nin Ermenistan ile yürüttüğü normalleşme sürecinde Azerbaycan ile aynı işbirliği ve eş güdüm içinde hareket etmekteyiz.

"AB'DEN TEMEL BEKLENTİMİZ, ÜYELİK SÜRECİMİZE YENİDEN İVME KAZANDIRACAK SOMUT ADIMLAR ATMASIDIR"

Jeopolitik sınamalar karşısında Türkiye-Avrupa Birliği (AB) ilişkilerinin somut ve olumlu bir gündem temelinde ilerletilmesi önem arz etmektedir. Türkiye, AB üyeliği hedefine bağlılığını korumakta, her alanda iş birliği ve diyaloğu geliştirmek için yapıcı politikalar izlemeye devam etmektedir. Bununla birlikte, AB'nin zaman zaman stratejik vizyon sergilemekten uzak olduğunu son olarak AB Komisyonu'nun 2023 yılı Türkiye Raporu örneğinde görmüş bulunuyoruz. Karşı karşıya olduğumuz meydan okumalar Türkiye-AB ilişkilerinin bazı üye ülkelerin dar görüşlü çıkar arayışlarına indirgenemeyecek kadar stratejik olduğunu göstermektedir. AB'den temel beklentimiz, aramızdaki iş birliğine ve somut üyelik sürecimize yeniden ivme kazandıracak somut ve anlamlı adımlar atmasıdır. Türkiye'nin bölgesel krizlerin ortasında bir istikrar ve refah aktörü olarak ağırlığı ve rolü bellidir. AB'nin katılım süreci de dahil tüm stratejilerinde bu rolü hesaba katması hem ülkemiz, hem AB için kazançlı olacaktır.

Kıbrıs meselesinin ortaya çıkmasının 60'ıncı yıl dönümündeyiz. Meselenin Ada'daki gerçekler temelinde adil, kalıcı ve sürdürülebilir çözüme kavuşturulmasının anahtarı Kıbrıs Türk halkının özden gelen hakları olan egemen eşitliğinin ve eşit uluslararası statüsünün tescil edilmesidir. Şayet bir müzakere olacaksa bu iki toplum arasında değil iki devlet arasında olacak, müzakere masasına oturmadan önce iki tarafın da statüleri eşitlenecektir. 

Ege ve Doğu Akdeniz'de hak ve çıkarlarımızı hassasiyetle korumaya devam edeceğiz. Komşumuz Yunanistan ile ilişkilerimizi olumlu gündem temelinde samimi ve yapıcı bir diyalogla ilerletmeyi arzu etmekteyiz. Bunun yakın bölgemizde barış, istikrar ve refaha da katkı sağlayacağını inanıyoruz. Yunanistan ile ilişkilerimiz son dönemde karşılıklı sergilenen dayanışma diplomasisinin de yardımıyla olumlu yönde evrilmektedir.

Yıl içinde gerçekleştirdiğimiz üst düzey görüşmelerde pozitif gündemin geliştirilmesine yönelik çabaları yoğunlaştırarak mevcut diyalog mekanizmalarımızı yeniden canlandırdık. 7 Aralık 2023 tarihinde Atina'da düzenlenmesi kararlaştırılan Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi beşinci toplantısı için hazırlıklarımızı sürdürüyoruz. Batı Trakya Türk azınlığı ve 12 adalarda yaşayan soydaşlarımızın durumları, öncelik verdiğimiz hususlardan biridir. Lozan Barış Anlaşması ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınmış olan eğitim, dini özgürlükler ve vakıfların yönetimi gibi alanlarda soydaşlarımızın haklarının korunmasının yakın takipçisiyiz.

"AMERİKA'NIN MİLLİ GÜVENLİĞİMİZİ DOĞRUDAN ETKİLEYEN KONULARDAKİ YANLIŞ TUTUMUNU DÜZELTECEK SOMUT ADIMLAR ATMASI GEREKTİĞİNİ İFADE ETTİK"

ABD yönetimiyle yıl boyunca temaslarımıza devam ettik. Yaptığımız görüşmelerle Amerika'nın PKK/YPG ile yaptığı iş birliğinin, FETÖ'nün Amerika'daki varlığının ve tek taraflı yaptırımların müttefiklik ruhuyla bağdaşmadığını, güçlü bir şekilde tekrar vurguladık. Amerika'nın milli güvenliğimizi doğrudan etkileyen konulardaki yanlış tutumunu düzeltecek somut adımlar atması gerektiğini ifade ettik. Bu bağlamda, F-16 tedarik ve modernizasyon talebimizin herhangi bir koşul ve sınırlama olmaksızın bir an önce sonuçlandırılması yönündeki beklentimizi her seviyede gündeme getirdik. Öte yandan ABD ile ortak çıkarlara sahip olduğumuz birçok bölgesel ve küresel meselede iş birliğine de devam edecek.

Türkiye ile Körfez İşbirliği Konsey üyesi 6 ülke arasında toplam ticaret hacmi son 20 yılda 12 kattan fazla büyümüştür. Sayın Cumhurbaşkanımızın temmuz ayında gerçekleştirdiği Suudi Arabistan, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri ziyaretleri ve bu ziyaretler sırasında imzalanan anlaşmalar bu anlamda önemli bir adımı teşkil etmektedir.

Yemen'de devam etmekte olan iç savaşa yönelik yemenin toprak bütünlüğünden yana bir yaklaşım izlemekteyiz.

Mısır ile ilişkilerimize karşılıklı büyükelçi atanmasıyla yeni bir döneme girildi. Mısır yönetimiyle anlayış birliği ve ortak irademiz çerçevesinde ilişkilerimizi karşılıklı temas ve ziyaretlerle çeşitlendirerek geliştirmekteyiz. İki ülke halkının ve bölgenin yararına olacak şekilde ticaret ve ekonomi başta olmak üzere işbirliği mekanizmalarımızı canlandırıyoruz. Afrika'daki halen en büyük ticaret ortağımız Mısır ile ticari ilişkilerimiz geçtiğimiz yıl rekor değerlere ulaşırken, firmalarımızın bu ülkede ki yatırımları da artmaya devam etmektedir.

Terörizmin sınırı aşan ve dönüşen bir tehdit olduğunu bilinciyle, bu alanda uluslararası iş birliğini ikili ve çok taraflı girişimlerimize güçlendirmek üzere çalışmalar yapmaktayız. Gerek ülkemize, gerek bölgemize yönelik en ciddi tekrardan birini oluşturmaya devam eden PKK/YPG, terör örgütüyle mücadelemizde üçüncü taraflara uyarılarımızı yapıyor ve gereken adımları atıyoruz, atmaya da devam edeceğiz. FETÖ'nün yurt dışı faaliyetlerini yakından takip ediyor ve bu terör örgütünün aynı zamanda bir istihbarat ve suç şebekesi olduğu gerçeğini muhataplarımıza aktarıyoruz.

"YILBAŞINDAN BU YANA GERÇEKLEŞTİRDİĞİMİZ İŞLEM SAYISI 3 MİLYONA YAKLAŞTI"

Yurt dışındaki vatandaş ve soydaşlarımıza yönelik faaliyetlerimizin 2023 yılında da tüm gücümüzle ve kapasitemizle sürdürdük. Konsolosluk hizmetlerine getirdiğimiz yeniliklerle yurt dışında yaşayan vatandaşlarına en fazla sayı ve çeşitlilikle hizmet sunan ülkelerin başında gelmekteyiz. Temsilciliklerimizde vatandaşlarımıza yetmişi aşkın türde konsolosluk hizmete sunmaktayız. Bu yılın başından bu yana gerçekleştirdiğimiz konsolosluk işlem sayısı 3 milyona yaklaştı. Temsilciliklerimize uzak olan vatandaşlarımıza ulaşmak amacıyla başlattığımız uygulama çerçevesinde 2023 yılında 62 gezici konsolosluk hizmeti verildi.

"SEÇİM KAPSAMINDA 73 ÜLKEDEKİ 151 TEMSİLCİLİĞİMİZDE VE 16 ŞEHİRDE 167 NOKTADA SANDIK KURDUK"

Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi kapsamında 73 ülkedeki 151 temsilciliğimizde ve 16 şehirde 167 noktada sandık kurduk. Konsolosluk hizmetlerimizin kapsamını genişletmenin ve etkinliğini artırmanın yanı sıra vatandaşlarımızın ve soydaşlarımızın hak ve çıkarlarını korunması da önceliklerimiz arasında yer alıyor.

Bilgi teknolojileri altyapımızı çağın gerekleri doğrultusunda gözden geçirerek gerekli iyileştirme ve yenilemeleri yapmaktayız. Kurumumuzun işleyişine ve verimliliğine önemli katkı sağlayan bu çalışmalarla hizmetlerin kalitesinin yükseltilmesini amaçlıyoruz.

Etkin dış politikamız ve temsilcilik sayısındaki artış çerçevesinde nitelikli personel ihtiyacımızı karşılamak üzere diplomatik kariyer memuru alımlarla da devam etmekteyiz. Değişmeyen tek şey, değişimin kendisi olduğu şiarıyla sürekli yenilik ve rakiplerimizden bir adım önde olma arayışımızı sürdürmekteyiz. Dış temsilciliklerimizin dünyanın her yerinde ülkemizin itibarına yakışan fiziki koşullarda vatandaşlarımıza en iyi şekilde hizmet verebilmelerini teminen misyon binalarımıza tadilat ve yenilemeler gerçekleştirmekteyiz."

Kaynak: anka