Eskişehir’deki siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşları, Eskişehir Valiliği’nin aldığı etkinlik yasağı kararını protesto etti. Yapılan açıklamada, “Halkımız; tarikatların, yobazların ‘biz kimsenin hayat tarzına karışmıyoruz’ yalanlarını Kanlı Pazar’da, Maraş’ta, Sivas’ta gördü. Halkımız, bu yalanları Gezi eylemleri sırasında uydurdukları Kabataş hikayelerinde, ‘Dolmabahçe Camii’nde içki içiliyor’ iftiralarında da gördü” ifadeleri kullanıldı. Eskişehir Valiliği’nin etkinlik yasaklarına ilişkin kararı; siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşları tarafından Ulus Anıtı önünde protesto edildi. Türkiye İşçi Partisi, Türkiye Komünist Partisi, Emek Partisi, SOL Parti, Türkiye Komünist Hareketi, Emekçi Hareket Partisi, İşçinin Kendi Partisi, Halkevleri üyelerinin de katıldığı eylemde; “Laiklik yoksa özgürlük de yok”, “AKP gençliğe zararlıdır” ve “Faşizme karşı omuz omuza” sloganları atıldı. Basın açıklamasını Taylan Ferhat Adıgüzel okudu. Adıgüzel, 10-15 Mayıs arasında kent genelinde yapılacak tüm etkinliklerin yasaklandığını anımsattı. Şehrin, “yasaklar şehri” haline geldiğini dile getiren Adıgüzel, şunları söyledi: “21 Mayıs’ta Adana’da AKP’nin gençlik festivalinin güvenliğini sağlayabilen iktidar, Eskişehir halkı söz konusu olduğunda festivali yasaklamayı tercih ediyor. Valilik, yasak kararında ‘başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması’ derken laikliğe aykırı biçimde, açıkça kentteki tarikatların istekleri doğrultusunda sosyal yaşamı biçimlendirmeye çalışırken, şehirdeki gericiler ve tarikat örgütleri utanmadan yasaklama kararı veren valiliğe destek açıklamalarında ‘kimsenin hayat tarzına karışmıyoruz’ diyorlar. Gene bu festival bahanesi ile tarikat örgütlenmeleri, kentin merkezinde şov yapıyor. Kentimizde gericiler, ‘Kütüphanelere gitmek yerine sabahlara kadar alkol tüketiyorlar, gayri ahlaki bir hayat sürüyorlar’ diyerek gençleri hedef gösteriyorlar, LGBTİ bireyler için ‘katli vacip’ bildirileri dağıtırken her zamanki gibi utanmadan mazlumu oynamayı da elden bırakmıyorlar. Halkımız, bu ülkede tarikatların, yobazların ‘biz kimsenin hayat tarzına karışmıyoruz’ yalanlarını Kanlı Pazar’da, Maraş’ta, Sivas’ta gördü. Halkımız, bu yalanları gezi eylemleri sırasında uydurdukları Kabataş hikayelerinde, ‘Dolmabahçe Camii’nde içki içiliyor’ iftiralarında da gördü. Bu yalanlarla, 20 yıldır bu iktidarın yönetmekte olduğu ülkemizde okullarımızda zorunlu din dersleriyle, çağdışı müfredatlarıyla, iki yılda bir değişen sınav sistemleriyle, çalınan sınav sorularıyla, üniversitelerimizdeki kayyum rektörleriyle, kamudaki liyakatsiz atamalarla her gün ama her gün yüz yüze geliyor. İktidarın ve gericilerin ‘gençleri alkolden, uyuşturucudan koruyoruz’ ifadeleri ikiyüzlülükten başka bir şey değildir. Gençlerimizin çoğunluğunun yurt dışına gitmek istediği, barınacak yurt bulamadığı için kazandığı üniversiteye gidemediği, öğrencilerin önemli bir kısmının bir işte çalışarak eğitimine devam ettiği, üniversite mezunları arasında işsizliğin alıp başını gittiği, sokakta hissedilen enflasyonun yüzde 100’e ulaştığı ülkemizde gericilerin gündemi kadınların etek boyu ve gençlerin festivali.”

Editör: TE Bilisim