DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, Van Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Abdullah Zeydan’ın Adalet Bakanlığı’nın itirazı üzerine seçilme hakkının geri alınmasıyla ilgili Yüksek Seçim Kurulu (YSK) önünde açıklama yaptı. Hatimoğulları, "Bu siyasi darbeye ne Kürt halkı, ne Van halkı, ne de Türkiye halkları, ne de Türkiye’deki demokrasi güçleri asla ve asla geçit vermeyecek. Hep birlikte bu siyasi darbenin karşısında duracağız" dedi.

Adalet Bakanlığı'nın itirazı üzerine DEM Parti Van Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı seçilen Abdullah Zeydan'ın seçilme hakkı geri alındı. DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan YSK önünde basın açıklaması yaptı. Bakırhan, “Bugün örneğine çok az rastlanılan bir durumla karşı karşıyayız. Sadece bize uygulanan bugüne kadar uygulanmamış bir yöntemle karşı karşıyayız. Daha önce kayyumlar aracılığıyla yapılan bu darbe şimdi, yargı eliyle, mevcut yasalar eliyle yapılmaya çalışılıyor” dedi.

“KAYYUM ATAMAKLA İSTEKLERİ DEĞİŞTİRİLEMİYOR”

Van’daki seçimlerde DEM Parti’nin tüm ilçeleri ve büyükşehri aldığını hatırlatan Bakırhan, “Belli ki bu birilerini rahatsız ediyor. Adalet Bakanlığı eli ile birlikte halkın iradesi gasp edilmeye çalışılıyor. Bu bir siyasi darbedir. Buna son verilmesi gerekiyor. Yaklaşık iki dönemdir Kürt halkının iradesine atanan kayyumların sonucunu gördük. Kaybedenler kayyumcu zihniyet oldu. Kayyum atayanlar oldu. Kazanan halkımız oldu. Kayyum atanan bütün belediyelerimizdeki kayyumları gönderdiler. Demek ki kayyum atamakla, irade gasp etmekle, ikili bir hukukla toplumun iradesi, istekleri değiştirilemiyor. Hukuk hükümleri çok açıktır” diye konuştu.

“YSK ÜYELERİNİ DUYARLI OLMAYA ÇAĞIRIYORUZ”

Belediye başkan adaylığı sürecinde YSK tarafından Abdullah Zeydan’ın başvurusuna herhangi bir itirazın gelmediğini belirten Bakırhan, şöyle devam etti:

Orhan Sümer: "Ekonomiyi batırıp seçimleri kaybedince belediyelere çökmeye başladılar" Orhan Sümer: "Ekonomiyi batırıp seçimleri kaybedince belediyelere çökmeye başladılar"

“Zeydan başkanımız başvurmuş ve il seçim kurulu tarafından başvurusu kabul edilmiştir. Yüksek Seçim Kurulu resmi sonuçları açıklarken de kendisini aday olarak göstermiştir. Herhangi bir engel olmamıştır. Başta iktidar ve Adalet Bakanlığı olmak üzere kimse itiraz etmemiştir. YSK’nın vermiş olduğu onay ile birlikte adaylık süreci tamamlanmıştır. Daha sonra Türkiye’deki mevcut sonuçlar özellikle Kürt halkının seçimlerde ortaya koymuş olduğu kararlı duruş belli ki birilerini rahatsız etmiş. Adalet Bakanlığı eliyle irade gasp edilmeye çalışılmıştır. Buradan Adalet Bakanlığı’na seslenmek istiyoruz: Bu hile değil de nedir? Bu Van halkının iradesini gasp etmek değil de nedir? Kürt iradesine düşmanlıktan bir an önce vazgeçilmeli. Halk size seçimlerde yanıt verdi. Başka biçimde gasp etmek istiyorsunuz. Van halkının iradesine sahip çıkacağız. Van halkının iradesinin bu tür oyunlarla gasp edilmesine izin vermeyeceğiz. Daha dün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ‘Halkın iradesine ve sandık sonuçlarına saygı duyacağız’ demişti. Ne oldu hemen bir gün sonra ne değişti? Van halkının gasp edilen iradesi, halkın iradesi değil mi? Kendisine söylediği sözleri hatırlaması gerektiğini söylüyoruz. Kürt illerinde ikili bir hukuk ve demokrasi uygulanıyor. Artık buna yeter diyoruz. YSK üyelerini duyarlı olmaya çağırıyoruz. İçinde biraz demokrasi kırıntısı kalmış herkesin sorunudur.”

"KONYA SEÇMENİ İLE VAN SEÇMENİ ARASINDA NASIL BİR FARK VAR?"

Tülay Hatimoğulları ise “Van’da 14 belediyenin tamamını alan ve Türkiye’de eşine benzerine rastlanmamış bir başarı sağlanmıştır. Bu başarıyı hazmetmeyenler adeta bu başarının elde edileceğini bilerek bu kumpası evveliyatında hazırlandığına kanaat getiriyoruz” dedi. Hatimoğulları sözlerini şöyle sürdürdü:

“Başvurusu yapılmış, bütün denetim mekanizmalarından geçmiş, hiçbir şekilde itiraz edilmemiş ve adaylığı onanmış olan Abdullah Zeydan’ın seçimlere 48 saat kala bu konu gündeme getiriliyor. Bunu asla kabul etmeyeceğiz. Erdoğan, ‘Halkın iradesine saygı duyacağız’ demiştir. Ama öyle anlaşılıyor ki bu halk Kürt olunca, Van halkı olunca, bu iradeye saygı göstermeyeceklerini Adalet Bakanlığı eliyle başlatmış oldukları süreçte bizler bir kez daha gördük. Buradan çağrımızı yeniliyoruz. Sözünüzün arkasında durun Erdoğan. Hakın iradesine saygı gösterin. Konya seçmeni ile Van seçmeni arasında nasıl bir fark var? Bu farkı sözde hukuk eliyle ortandan kaldırmaya çalışmanız, adeta bir siyasi darbedir. Bu siyasi darbeye ne Kürt halkı, ne Van halkı, ne de Türkiye halkları, ne de Türkiye’deki demokrasi güçleri asla ve asla geçit vermeyecek. Hep birlikte bu siyasi darbenin karşısında duracağız. İktidar bu seçimlerde hezimet yaşamıştır. Bu hezimetin intikamını DEM'lilerden almaya kalkışırsa büyük yanılır. Bu hezimet yürütülen siyasetin sonucudur”

 

Kaynak: anka