Akdeniz’in koyu mavisinde, sessiz ama güçlü bir ruh dolaşıyor: Türkiye’nin insani yardım filoları, abluka altındaki Gazze’ye umut taşımak için yelken açıyor. Bu gemiler, yalnızca yük değil; bir insanlık mesajı taşıyor.
Gerçekler bugündür
Kısa süre önce Türk Kızılay, Gazze’ye destek amaçlı yola çıkan Küresel Sumud Filosu’na gıda ve ilaç gönderdi. 
Ancak filo duraksamadı: bazı tekneler İsrail güçlerince durduruldu; gemilerden bazıları yasa dışı şekilde ele geçirildi. 
Özellikle 25 Türk aktivist, filodaki teknelerden alıkonulduğu açıklandı. 
Dışişleri Bakanlığı, bu vatandaşların durumunu yakından izlediğini, serbest bırakılması için diplomatik girişimlerde bulunduğunu belirtti. 
Bunlarla birlikte, Sumud Filosu’nun ardından Uluslararası Özgürlük Filosu da devreye girdi. Şu an 11 gemiden oluşan bu filo, Gazze’ye doğru ilerliyor. 
Gemilerde gazeteciler, sağlık çalışanları ve birçok ülkenin aktivistleri yer alıyor. 
“Vicdan” adlı gemi öncülüğünde filonun Gazze kıyılarına ulaşması hedefleniyor. 
Vicdanın gücü ve sınavı
Bu seferler yalnızca lojistik operasyonlar değil, aynı zamanda bir vicdan sınavıdır.
• Abluka altındaki Gazze’ye ulaşmak, sadece yardım ulaştırma meselesi değil: uluslararası hukukun sınırlarını test eden bir hamledir.
• Filolara yönelen saldırılar, yalnızca gemilere değil, insani girişimlere yönelen bir mesajdır: “Susun, durun, vazgeçin.” Ama bu gemiler susmaz.
• Türkiye’nin desteği, yalnızca sembolik değil, pratik ve kritik. Hem yardım malzemesi desteği hem de diplomatik baskı ile Türkiye, bu çaba içinde aktif bir oyuncu.
Bir köşe taşı: “unutmadık, vazgeçmedik”
Gazze’de açlıkla, yoklukla, savaşla mücadele eden binlerce insan var. Kimileri yardım gemilerinin yaklaşmasını bekliyor. İşte o bekleyişe “biz geliyoruz” diyebilmek, bir köşe taşıdır.
Bu filolar bir semboldür: “Unutulmayanların sesi”, “yardım elinin ulaştığı koridor”, “insani hukuk manifestosu”.
Kim için yazıyoruz?
Bu yazı, yalnızca politika tartışmalarının ötesine geçmeli. Herkesin okuyabileceği, kendini o gemide hissettiği bir metin olmalı.
Okuyucu şunu hissetmeli:
• Bu gemi yalnızca Türkiye gemisi değil, insanlık gemisi.
• Bu çaba yalnızca bir siyasi manevra değil, vicdan tercihi.
• Her yola çıkış, “sessizliğe razı olmayacağız” demektir.