CHP Ankara Milletvekili Levent Gök, eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in Ankara metrosunu BAŞKENTGAZ’ı satarak finanse etmeye çalıştığını; BAŞKENTGAZ’ın satıldığını ancak metronun da Ulaştırma Bakanlığı tarafından yapıldığını belirtti. Metro yapım maliyetinin Ankara Büyükşehir Belediyesi’nden tahsil edilmek istendiğini söyleyen Gök, “Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, şu anda Melih Gökçek'in yapamadığı ama yapmak için de sattığı BAŞKENTGAZ'ın parasını da bünyesinde tutamadığı için niçin metroların parasını ödemekten sorumlu olsun? Ya BAŞKENTGAZ'ı bize verin ya da Melih Gökçek'ten bu parayı tahsil edin” dedi. CHP Ankara Milletvekili Levent Gök, dün; TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, daha önce Cumhurbaşkanlığı kararıyla metro yapım işlerinde belediye gelirlerinden yapılan yüzde 5 oranındaki kesinti ile ilgili Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararını anımsattı. Gök, şunları söyledi: “ANKARA METROSU MELİH GÖKÇEK'TEN HESAP SORULMASI GEREKEN BİR KONUDUR” “Raylı sistemlerin Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından yapılması ile belediyelerden tahsil edilmesi ile ilgili süreç; Ankara halkı açısından tam bir garabet örneğidir, son derece vahim sonuçlar doğuracak bir süreçtir. Ankara metrosuna baktığınız zaman, diğer bütün Ankara’daki metrolara baktığınız zaman; tümünün altında Ankaralıların geleceğini ipotek altına alan, kendi kişisel beceriksizliği ve çapsızlığını ve belediyenin bütün gelir kaynaklarını elden çıkarmak suretiyle, ‘Benden sonra tufan’ anlayışıyla hareket eden Melih Gökçek'ten hesap sorulması gereken bir konudur. Vahim bir konudur. Ankara'da 3 ayrı hatta metro işlemleri yapıldığında, Melih Gökçek metrolarda tıkanmaya gidince, muhalefet olarak ‘Metroları niye bitiremiyorsun?’ diye sorduk. 2006 tarihinde, Melih Gökçek, ‘Ben, metroyu, doğal gazı satarak bitireceğim’; BAŞKENTGAZ'ı kastediyorum, açıkça söylüyorum, ‘yüzde 80'i itibarıyla o zaman 3 milyar dolara satacağız ve metroları yapacağım’ dedi. Nitekim, bu süreç gelişti, 2007 yılında AK Parti’li Milletvekili rahmetli Sayın Nur Doğan Topaloğlu ve arkadaşları tarafından hazırlanan bir teklif Meclis’e geldi. EGO bünyesinde bulunan doğal gaz, ‘BAŞKENTGAZ’ adlı bir şirkete dönüştürüldü ve özelleştirme sürecinin önü açıldı.” Melih Gökçek, yüzde 80'i itibarıyla özelleştirme kapsamına alınan BAŞKENTGAZ için o zaman dedi ki: ‘Abone sayısı 960 bin; 3 milyar dolara satacağız.’ Gelinen süreçte AK Partili Sayın Nur Doğan Topaloğlu, Meclis’te şu konuşmayı yaptı: ‘Biz, bu raylı sistemdeki yavaşlama ve buna benzer aksaklıkların niçin devam ettiğini belediye başkanına sorduk, tıkanıklık olduğunu anlayınca bir kanun tasarısı hazırladık ve Meclis’e getirdik. Bu bakımdan bir Ankara Milletvekili olarak, metro sisteminin tümüyle hizmete gireceği, bunda da bizim katkımız olacağı gerekçesiyle biz BAŞKENTGAZ'ın özelleştirilmesiyle ilgili kanun teklifini verdik’ diye 25 Mayıs 2007 tarihinde, bu kürsüden konuşma yaptı. Yani Ankara'daki BAŞKENTGAZ, elde edilecek gelirlerle metronun yapımı için özelleştirilmiş bir şirkettir. Sonra metrolar yapılmayınca Ulaştırma Bakanlığı devraldı, metroları yaptı ama BAŞKENTGAZ da Ankara Büyükşehir Belediyesinin elinden gitti. “7-8 MİLYAR DOLARDAN AŞAĞI SATILMAMASI GEREKEN BAŞKENTGAZ 1 MİLYAR 162 MİLYON DOLARA SATILDI” Melih Gökçek'in hesabıyla şu andaki tabloya vardığınızda 2 milyon abone ve yüzde 100'ünün özelleştiğini düşündüğünüzde; toplam 7-8 milyar dolardan aşağı satılmaması gereken BAŞKENTGAZ, o zaman tam 1 milyar 162 milyon dolara satıldı ve bununla metro yapılacaktı, metrolar yapılmadı Ulaştırma Bakanlığı yaptı. Şimdi Ulaştırma Bakanlığı, BAŞKENTGAZ'ı sattığı hâlde, bu parayı kullanmayarak ve metroları yapmayarak hükümete de âdeta zorunlu bir işlem yaptıran Melih Gökçek'in bu tasarrufu nedeniyle Ankara Büyükşehir Belediyesi’ni o metroların parasını ödemekle yükümlü kılıyor. Bir Ankara Milletvekili olarak soruyorum: eğer Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, şu anda Melih Gökçek'in yapamadığı, ama yapmak için de sattığı BAŞKENTGAZ'ın parasını da bünyesinde tutamadığı için, niçin metroların parasını ödemekten sorumlu olsun? Ya BAŞKENTGAZ'ı bize verin ya da Melih Gökçek'ten bu parayı tahsil edin. “BAŞKENTGAZ SATILDI O PARALAR METRODA KULLANILMADI” Melih Gökçek, ‘Ben metroları yapamayacağımı biliyordum, hükümet bunları bitirmeye mecbur olacaktır diye düşündüm’ diyerek güya hepimizi de saf, enayi zannediyor. Yani biz enayi değiliz, saf değiliz. Ama hükümet, Melih Gökçek'in getirttiği bu kanun teklifini burada kabul etti, BAŞKENTGAZ satıldı, BAŞKENTGAZ gibi çok önemli bir gelir kaynağı Belediyenin elinden çıktı; o paralar metroda kullanılmadı ama parasını Mansur Yavaş ödüyor. Niye? Niçin? Bu paraları Melih Gökçek'ten almak durumundasınız. Bu sorumluluktan kaçamazsınız. Şimdi, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin 2 milyar 250 bin lira civarında bir borcu var oysa BAŞKENTGAZ'ı bugünkü piyasa değerinden satsanız 150 milyar lira. Paraya bakın. Hem böyle bir kaynaktan Ankara Belediyesi mahrum kaldı, metroları da Ulaştırma Bakanlığı yaptı; Ulaştırma Bakanlığı Ankara Büyükşehir Belediyesi’nden parayı tahsil etmek istiyor, Melih  Gökçek'in yakasına yapışacağına, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın yakasına yapışıyorsunuz. Olmaz, adalet açısından da olmaz, vicdanilik açısından da olmaz. “12 MİLYAR LİRA ANKAPARK'TA GÖMÜLÜ” Sadece o mu? ANKAPARK'a 801 milyon dolar para gömüldü, tam 12 milyar lira civarında bir para ANKAPARK'ta gömülü. Bir yandan BAŞKENTGAZ bir yandan ANKAPARK. Yani bütün belediyelerde müfettişler var ama elimizde, daha hiçbir zaman yargılanmamış bir Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı var. Bunların her biri sorumluluk getiren ve hesap sorulması gereken konular.” ELİTAŞ YANIT VERDİ CHP Ankara Milletvekili Levent Gök’ün ardından söz alan AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, şu karşılığı verdi: “Ankara halkına hizmet edebilmek için bu doğal gaz dağıtım şirketinin halka arzı gerekiyordu. Kanun gereğince de borcu olmayan belediyeler, yüzde 20'sine kadar özelleştirilen doğal gaz dağıtım şirketlerinde hisse alabiliyorlardı. BAŞKENTGAZ'ın, EGO'nun içindeki gazın; yüzde 100'ü Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aitti. Ama özelleştirildiği anda, borcu olmayan belediyeler yüzde 20'sine kadar; yüzde 10'u bedelsiz, yüzde 10'luk kısmını da bedeli mukabiline satın alma imkânları vardı. Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin 300 milyon lira BOTAŞ'a borcu vardı. Şarta bağlı bir sistemde, bu doğal gaz şirketi satıldığı takdirde, 300 milyon liralık kısım BOTAŞ AŞ'ye ödenecek ve sanıyorum Ankara Büyükşehir Belediyesinde 100 milyon lira civarında bugün... On beş sene önceki hafızamı tazelemeye çalışıyorum. Sayın Gök, tutanaklardan, Genel Kurul’daki tutanaklardan okudum. Ve bunun az önce saydığım kişiler huzurunda, tartışarak 5,25 mi olsun, 6 mı olsun; niye böyle olmasıyla ilgili, tutanaklara baktıkları takdirde, varsa onlar da görülebilir. Ama bunun iki yıllık süresi vardı. ‘İki yıllık süre içerisinde gerçekleşmediği takdirde Özelleştirme İdaresi bunu özelleştirecek’ hükmü vardı, kanun metninde. İlk ihale, sanıyorum, 1 milyar 600 milyon dolara yapıldı. Birinci alıcı teminatını yaktı, almadı. Sıra ikinci alıcıya geldi. İkinci alıcı da dedi ki: ‘Ben enerji santralinin var olup olmadığı konusunu bilmiyorum’ Kazan tarafında herhâlde bir enerji santrali vardı. ‘O enerji santralinin dâhil olup olmadığı konusunu bilmiyorum. Ondan dolayı, eğer dâhil değilsem benim bu alacağım 1 milyar 500 milyon liralık veya...’ 1 milyar 650'den önceki fiyat. O da çok yakındı birbirine; ‘Eğer dâhil değilse ben bundan zarar ederim, almıyorum’ dedi. İkinci alıcı da vazgeçti. Arkasından, baktılar ki olmuyor, ihale üçüncü bir alıcıya yapıldı. Sanıyorum, 1 milyar 150 milyon... 1 milyar 162 milyon dolara ihale edildi. Bu ihaleyi yapan Özelleştirme İdaresi. Oradaki, şarta bağlı olarak yapılan, iki yıl içerisinde yapılan özelleştirilme gerçekleşmediği takdirde olabilecek netice buydu. Ama yapılan ihalede verilen fiyatlarla, o günkü fiyatlarla çok iyi kazanacaktı çünkü 5,5 dolar/sent. Türkiye'de sıfır dolar/sente; hatta Edirne'de, Tekirdağ'da eksi fiyatlarla üste para vererek… Ankara'da tüketici 5,5 veya 5,25 dolar sent dağıtım bedeli öderken Tekirdağ'da üste para vererek, Gaziantep'te sıfır fiyatla… Gaziantep'te doğal gaz dağıtım bedelini işletici firma ‘Ben doğal gaz dağıtım bedeli almayacağım’ diyerek, arkasından Tekirdağ'da, 2008 yılında oluyor bu ihaleler, dediler ki ‘Ben üste 3 sent veriyorum, 0,03 dolar vererek bu ihaleyi alıyorum’ noktasına getirdiler. Aslında o rakam uygun bir rakamdı, olumlu bir rakamdı. Bu çerçevede ‘Ankara, 8 milyar dolara satılacak bir şeyi 1 milyar 150 milyon dolara verildi yani bu kadar zarar’ şeklindeki ifadeleri burada olmayan birisi Ankara'ya yirmi yıl hizmet etmiş bir belediye başkanı hakkında böyle töhmet altında bırakıcı ifadeleri, onu haksız bir şekilde eleştiriyi doğru bulmadığımı ifade ediyorum.”

Editör: TE Bilisim