CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır, İstanbul Havalimanı’nın işleten Cengiz ve Kalyon holdinglerin yükümlülüklerini yerine getirmediğini öne sürdü. Başarır, “Bildiğiniz üzere İGA’nın devlete ödemesi gereken 2018-2019-2020 kira bedeli olan toplam 1 milyar 200 milyon euro, 2043’e kadar ertelenmişti… Devletin ve şirketin sözleşme gereği karşılıklı edimleri ve yükümlülükleri vardır. Maalesef ki bu şirket, yükümlülüklerini yerine getirmediği gibi şu anda kira da ödemiyor” dedi. Ali Mahir Başarır, bugün TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, İstanbul Havalimanı’nı işleten Cengiz ve Kalyon holdinglerin devlete karşı olan yükümlülüklerini yerine getirmediğini iddia etti. Başarır, “Bildiğiniz üzere İGA’nın devlete ödemesi gereken 2018-2019-2020 kira bedeli olan toplam 1 milyar 200 milyon euro, 2043’e kadar ertelenmişti. Bunun sebebini sormuştuk ama bir cevap gelmedi. Biliyorsunuz ki bu ihale bir şartnameyle verildi ve bir sözleşme var ortada. Devletin ve şirketin sözleşme gereği karşılıklı edimleri ve yükümlülükleri vardır. Maalesef ki bu şirket, yükümlülüklerini yerine getirmediği gibi şu anda kira da ödemiyor” diye konuştu. <strong>“28 MİLYON ÖĞRENCİYE BURS VERİLİRDİ”</strong> Başarır, şirketin ödemediğini ileri sürdüğü miktarla 28 milyon 100 bin öğrenciye burs verilebileceğini belirterek şöyle konuştu: “Kod ve koordinasyonlarda yapılan değişikliklerden dolayı İGA şirketi, yani Kalyon ve Cengiz İnşaat lehine 1 milyar 364 milyon euroluk bir fark oluşmuş. Bunu neye göre söylüyorum? 2015 DHMİ Yönetim Kurulu Kararı’nda birinci etap yatırım bedeli 7 milyar 354 milyon euro iken revize master planı ile bu yatırım bedeli 5 milyar 990 milyon euroya düşmüştür. Bu konu 2015-2018 arası iddia olarak gündeme gelmiş ancak dönemin İGA CEO’su Kadri Samsunlu, bu iddiaları yalanlayarak İGA’nın yapım şartnamesine uygun bir şekilde her şeyi mevzuata uygun bir şekilde yaptığını ileri sürmüştür. DHMİ’nin bu 1 milyar 364 milyon euroyu şirketten ek kira olarak ya da ilave yatırım olarak alması gerekmekte. Ancak bugüne kadar ek kira alınmadığı gibi kiralar ertelendi. İlave yatırıma ilişkin de hiçbir bilgiye ulaşamadık. Bu para, asgari ücret alan 5 milyon 620 bin 107 kişinin maaşı demek. Bu para ile 28 milyon 100 bin 535 üniversite öğrencisine burs verilir. Bu para, getirdiğiniz ek bütçenin yüzde 2,7’si demektir. Bu İGA şirketinin kirası neden 24 yıl ötelenmişti? İGA, pistin yapımında kaliteli dolgu malzemesi kullanması gerektiğini ifade ederek ‘Ya bize ek süre verin ya da 1 milyar 200 milyon euroluk ek bütçe verin’ dedi. Devlet Hava Meydanları İşletmesi de 24 yıl kiraları öteleyerek İGA’ya kıyak çekmişti. Bunları milletle, Meclis’le, Sayıştay’la paylaşmıyorlar. Ancak gelin görün ki İGA, sözleşmeye göre kullanması gereken dolgu malzemesini kullanmıyor ve üstelik pisti de 600 metre kısa yapıyor ama beyefendilere buna rağmen 1,2 milyar liralık kira ötelemesi yapılıyor. Anlayacağınız İGA, malzeme, proje ve yapım şartlarına uygun şekilde bu pisti yapmıyor. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı da bu usulsüzlüğü onaylıyor. İGA’nın resmi internet sayfasında üçüncü pistin uzunluğu 3 bin 750 metre olması gerekirken bakanlığın onayladığı belgede 3 bin 60 metre olmasında bir sakınca görülmemiş. Yani yüzde 20’sini eksik yapmışlar. Peki bu eksiklik tahsil edilmiş mi? Hayır.” <strong>“FUNDA OCAK, BİNALİ YILDIRIM’IN YAKINI”</strong> DHMİ’deki yolsuzlukların ve o dönemki genel müdürün de araştırılması gerektiğini ifade ederek sorular yönelten Başarır, şunları kaydetti: “Dönemin DHMİ Genel Müdürü Funda Ocak, Binalı Yıldırım’ın çok yakını. Binali Yıldırım’ın her yerde övdüğü, seçimlerde Binali Yıldırım’ı Habertürk’e bağlanarak öven bu kadınla ilgili bazı taşınmazları sormak istiyorum. Funda Ocak’ın Tepeprime, Next Level, İstanbul Levent Loft, Ulus Savoy’da kendisinin ve yakınlarının daireleri var mı yok mu? Funda Ocak’ın İstanbul Tepebaşı’nda Butik Oteli var mı yok mu? Dönemin bürokratlarının ve yakınlarının İngiltere’de daire alıp almadığı doğru mu? Ertelenen kira, yapılan eksik işleri topladığımız zaman DHMİ’nin, yani halkın 3,5 milyar euro zararından bahsediyoruz. <strong>“JELİBON ARAMANIZA GEREK YOK, GİDİN BU PARAYI BU ADAMLARDAN ALIN”</strong> Biz, 3,5 milyar euroyu bulduk. Çok da kazmanıza gerek yok. Midelerine indiğiniz zaman bunu göreceksiniz. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı, utanma duygun varsa, devlet yönetme ahlakın varsa sen bu havaalanın teslimine onay vermezdin. Ama sen, bu yolsuzlukların yapıldığı piste olur verdin. Sen, 1 milyar 364 milyon euroluk yatırımı almadın ve utanmadan, sıkılmadan 1 milyar 200 milyon euroluk kirayı da erteledin. Jelibon aramanıza gerek yok, paramızı bu adamlardan alın. Biz, milyarlarca dolar değerindeki Atatürk Havalimanı’nı bu adamlar için kapattık. Sabiha Gökçen Havaalanı’ndaki trafiği sınırladık. Neden? Bu adamlar iş yapsın diye. Şu anda kira almıyoruz, şu anda eksik iş yapılıyor ama biz Meclis’te ek bütçe yapıyoruz. Yaklaşık olarak dün yapılan ek bütçenin yüzde 10’una yakın bir yolsuzluktan bahsediyorum. Bu insanlar utanmıyorlar, sıkılmıyorlar ama ben bunlardan utanıyorum. İGA ile yani Cengiz ve Kalyon ile bu anlaşmayı yapan Funda Ocak denen o kadının oğlu şu anda İGA’da üst düzey yönetici. Funda Ocak, sen DHMİ’nin genel müdürüydün ama şimdi bir danışmanlık şirketin var. Sen, Sabiha Gökçen Havaalanı’na milyonlarca liralık makbuz kestin mi, yoksa kesmedin mi? Devletten ihale alan bu şirketlerin bazılarına makbuz kestin mi, kesmedin mi? Sen devlet adına İGA ile sözleşme yaparken oğlunu İGA’ya yönetici yapmaya utanmadın mı? Namuslu bir savcı çıksın, bir iddianame hazırlasın ve biz bu paraları alalım. Elimizdeki bu belgelerle net bir şekilde soygun düzenini ortaya koyduk. Herkesi doyurmak zorunda olan devlet, beş şirketi doyuramıyor. Ben, buradan savcılara sesleniyorum. Bir parça yüreğiniz varsa, bir parça vatan sevginiz varsa, bir parça yetimi, işçiyi, emekliyi düşünüyorsanız Funda Ocak hakkında, Binali Yıldırım hakkında ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanı hakkında derhal soruşturma başlatın. Evet, suç duyurusunda bulunacağım. Funda Ocak hakkında, Bakan hakkında suç duyurusunda bulunacağım. Bu ülkenin Ulaştırma ve Altyapı Bakanı, bu ülkenin parasını bu beş şirkete bulaştırma bakanı haline gelmiştir. Halkalı-Kapıkule demir yolu hattı projesinde yanlış yaptığı ihaleden dolayı milyarlarca lira zarara uğrattı. Bu Bakan, artık bir güvenlik sorunu haline gelmiştir. Ben, kendisinden utanç duyuyorum. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı ile İçişleri Bakanı, bu ülkeye büyük zarar veriyor. 84 milyon, ikisini de seyrederken mide ilacı alıyor. Bakın, bunu ben iddia etmiyorum, buradaki evraklar söylüyor. Bütün eksikliklere rağmen bakan, buna onay vermiş. Diyelim ki fiziksel koşullardan dolayı kısa, ama bunun parasını niye almıyorsunuz? Yapılması gereken şey, derhal bu şirketle sözleşmeyi feshedip Türkiye Cumhuriyeti’nin zararını kapatmak. Atatürk Havaalanı’nı kapattınız, üstüne buradan kira alamıyoruz ve iş eksik yapılıyor. Bu bakanın görevi onlara mı bakmak yoksa Türkiye Cumhuriyeti’ne mi bakmak? Bakan hakkında ve Funda Ocak hakkında suç duyurusunda bulunacağız. Bakalım savcılar ne yapacaklar.”