Türkiye Emekliler Derneği Elazığ Şube Başkanı Vedat Gür, "5 bin 400 lira alan dul ve yetimlerimiz, 7 bin 500 lira alan emeklilerimizin de Türkiye şartlarında normal bir yaşam seviyesine ulaşması için, en düşük emekli maaşının asgari ücret seviyesinin altında olmamasını umuyoruz" dedi. Türkiye Emekliler Derneği Elazığ Şube Başkanı Vedat Gür, emeklinin artık geçinemediğini, Türkiye’de var olan yüksek enflasyonun altında ezilen kesimin emekliler, asgari ücretliler, dul ve yetimler olduğunu belirtti. Bayramın yaklaşmasıyla evlerine alışveriş yapacak olan emeklilere verilen bayram ikramiyesinin yetersiz olduğunu ifade eden Gül, "Emekli, 'bugünümü nasıl kurtarırım’ın hesabını yapıyor. Sabah kalktığımda elektriğimi, suyumu nasıl ödeyeceğim, evime ne getireceğim ne yapacağım bunun hesaplarını yapıyor" diye konuştu. "EMEKLİ MAAŞI ASGARİ ÜCRETİN ALTINDA KALMAMALI" Vedat Gür şunları söyledi: "Hepimizin bildiği gibi günlerdir asgari ücret toplantıları derken komisyondan geçen ve Türk- İş'le Sayın Cumhurbaşkanımızın katılımlarıyla ortak bir noktada buluşarak asgari ücretimiz net olarak 11 bin 402 lira olarak belirlendi. Bu haber Türkiye genelinde yayıldı ama bugünkü şartlarda 11 bin 400 lira çok bir para mı, hiç de değil. Bugün Elazığ’da en kötü ev, ilimiz bazında konuşuyoruz, en kötü evin kirası 4 bin lira. Lüks bir eve taşınmak isterseniz 6-7 bin lira. Kaldı ki daha 5 bin 400 lira dul ve yetimlerimizin aldığı maaş miktarıdır. Bu 5 bin 400 lira vatandaşın daha kirası değil. Yine de asgari ücretlilere zam yapılması belki iyi bir rakam ama günümüz ekonomik koşulları altında ezilen bir kesim oluyor yine de ama yine buna da şükür diyelim. İnşallah bu 5 bin 400 lira alan dul ve yetimlerimiz, 7 bin 500 lira alan emeklilerimizin de böyle Türkiye şartlarında normal bir yaşam seviyesine ulaşması için, en düşük emekli maaşının asgari ücret seviyesinin altında olmamasını umuyoruz. "KADEMELİ ARTIŞLAR YAPILIRSA MAAŞLAR ARASI UÇURUMLAR ÖNLENMİŞ OLUR" Kaldı ki yıllar önce bir süper emeklilik sistemi vardı. O günkü şartlarda tabiri caizse 'kıyak emeklilik' adı altında emekli oldular. 7-8 ay güzel maaş aldıktan sonra bugün halleri içler acısı. 8 bin 250 liraya talim ediyorlar. Ben neden bunu örnek verdim çünkü süper emekli olan bu insanlarımız her gün burayı aşındırıyor. Sürekli olarak bize telefon ile bilgi veriyorlar. 'Başkanım bizim durumumuz ne olacak' diye soruyorlar. Yani emekli bugün Türkiye’de EYT’lilerle birlikte 15-16 milyona varan bir sayımız oldu. Bu 15-16 milyonun yüzde 80’i hükümetine, devletine, bakanlarına sahip oldu. Özellikle emekli kesim adına konuşuyorum İnşallah devletimiz de bu dul ve yetimleri, arkasından 7 bin 500 lira maaş alan insanların maaşlarında güzel iyileştirmeler yapar. Nitekim yıllardır mücadelesini verdiğimiz kademeli zamlar gündemde çünkü bize yüzdeli artışlar yaramıyordu. Yüzdeli artışlar yapıldığı zaman 20 bin lira alana da aynı zam geliyordu, 5 bin lira alana da aynı zam geliyordu ama bu son aylarda devletimizin güzel bir yaklaşımı var kademeli artışlardan bahsediyorlar. Bu artışlar olursa insanlar arasındaki maaş uçurumları önlenmiş olur. İnşallah bu artışlar yüzde kırk ve otuz beş olarak konuşuluyor. Bu zamlar uygulanırsa alt tabakadaki insanlarımıza seyyanen bir zamdan sonra bu zamlar da uygulanırsa o zaman emeklimiz rahat bir nefes alacaktır. Aksi takdirde akşam başını yastığa koyup da sabah ben bu işimi nasıl yaparım diye düşünen insanlarımız hiç değilse başını yastığa koyduğu zaman sabaha rahat bir şekilde kavuşur. Bu anlamda devletimizden özverili duyarlı bir çalışma bekliyoruz, iyileştirme bekliyoruz. "BAYRAM İKRAMİYESİNE 3-4 BİN ZAM BEKLENİRKEN BİN TL YAPILDI" Bakın devletimiz bize ikramiyeler konusunda söz vermişti. Yani belki de hesap kitap buna göre ayarlandı ama 3 bin, 4 bin lira arası beklerken ikramiyelerimize bir lira zam yapılmadı. Biz bu ikramiyelerin de yıllık maaş artışlarına bağlanmasını istiyoruz. Bu anlamda da devletimiz tekrar güzel bir çalışma yaparsa, bayram ikramiyesi konusunda emeklilerimizi sevindirecek bir iyileştirme yaparsa, biz de kendilerine minnet duyarız. Bu konuda Türkiye’de en çok ezilen tabakanın SSK’nın düşük geliri olan insanları ve asgari ücretlilerin olduğunu, özellikle de bu dul ve yetimler olduğunu bir daha hatırlatmak istiyoruz. Bu insanların güzel bir yaşam seviyesine ulaşması için ivedilikle bu temmuz zammının, bayramdan sonra açıklanacak olan zammın bize bir müjde olarak haber verilmesini umuyoruz. İnşallah devletimiz bu işin üstesinden gelecek ekonomik güce de sahip. Kadrolar da güzel inşallah güzel şeylere imza atarlar. Bizlerde atılan imzalarla yaşam standartlarımız günümüz koşulları altında ezilmeden az da olsa refaha kavuşuruz. "ENFLASYONUNUN ALTINDA EZİLEN KESİM BİZLER OLUYORUZ" Yılda bir Ocak zammımız var, bir de Temmuz zammımız var. Asgari ücrette bu konu yoktu ama son 2 yıldır hem Ocak hem de Temmuz zammı yapıldı. Oysaki önceden senede sadece bir defa zam yapılırdı. Elbette zam yapılsın. 11 bin 400 lira bugünkü enflasyon canavarının altında çok bir para değil. Bu para iş görmez, bir kira, elektrik, şuyu buyu normal bir geçineyim derse. Artık hükümetimiz veyahut devlet büyüklerimiz demek ki devletimizin bütçesine göre ayarlama yapıyorlar ama her gün gelişen bir Türkiye, gelişen bir ekonomimizin altında enflasyonun bu kadar canavarca yükselmesinin de bir anlamı yok. Burada olan yine dar gelirliye, asgari ücretliye, emekliye oluyor. Bu enflasyonun altında ezilen kesim bizler oluyoruz. İnşallah bayramdan sonra açıklanacak rakamların emekliyi, dar gelirliyi, 5 bin 400 lira alan yetimleri bu insanları sevindirecek güzel haberleri verirler. "EMEKLİ, BUGÜNÜMÜ NASIL KURTARIRIM HESABINI YAPIYOR" Biz her zaman asgari ücretliyi baz alıyoruz ve diyoruz ki en düşük alan emeklimiz asgari ücret seviyesinde olsun. Yani bugün 7 bin 500 liranın, 11 bin 400 lira civarında olmasını istiyoruz, artık bu seviyelerde olsun istiyoruz çünkü artık o devir geçti, pahalılık aldı başını gidiyor. Yani bu enflasyon Cumhurbaşkanımızın deyişiyle 'tek haneli rakamlara düşecek' diyorlar ama inşallah biz de o enflasyon tek haneli rakamlara düştüğü zaman rahat ederiz ama öncelikle her dar gelirlinin rahat bir yaşam standardına getirilmesi gerekir. Emekli, 'bugünümü nasıl kurtarırım’ın hesabını yapıyor. Sabah kalktığımda elektriğimi, suyumu nasıl ödeyeceğim, evime ne getireceğim, ne yapacağım bunun hesaplarını yapıyor. Yani şu anda Türkiye’de en fazla ezilen kesim 15 bin liranın altında maaş alan emekli, dul ve yetimlerimizdir."