Bu konuda ISUBÜ Rektörü Prof. Dr. İbrahim Diler ile görüştüklerini belirten Prof. Dr. Adalı, ağaçlandırma fikrinin sosyal sorumluluk projesi kapsamında yürütülmesine karar verdiklerinden bahsetti. Proje sürecinde ekibi genişleterek Orman Bölge Müdürlüğü, kaymakamlık, belediye gibi kurumlarla irtibata geçtiklerinden kaydeden Prof. Dr. Adalı, "Bölgeye ardıç fidanı dikme kararını verdik. Bu yıl için 5 bin ardıç fidanı dikiyoruz. Bu ağaçlar için seçtiğimiz bölge, insanlarımızın görebileceği yerde. 80 dönümlük bir arazi uygun görüldü" dedi.
'BÖLGE ARDIÇ AĞAÇLARININ ANA VATANI'
Prof. Dr. Adalı, ardıç fidanlarının dikimi için göl çevresinin seçilme nedenini şöyle anlattı:
"Büyüklerimden duyduğuma göre, gölün çevresi eskiden ardıç ağaçları ile doluydu. Bu ardıç ağaçlarının büyük kısmı İzmir-Eğirdir demir yolu yapılırken kesilmiş. Ağaçlar kesilince kuşlar gidiyor. Bölge ardıç ağaçlarından yoksun hale geliyor. Bu bölge ardıç ağaçlarının ana vatanıdır. Ağaçların tekrar ana vatanında yetişmesini ümit ediyoruz hatta ümidimiz; ardıç kuşları da bir süre sonra buralara gelir."
'ORMANI EN SON TERK EDİYOR'
Orman Bölge Müdürlüğü'nün projede etkin rol üstlendiğini belirten Adalı, "Fidanları verdiler, yeri tahsis ettiler. Önümüzdeki yıllarda da ardıç fidanı dikimi devam edecek. Biraz geç büyüyor ama ormanı en son terk eden ağaçtır. Güzel kokusu vardır. Ardıç ağaçlarına 5 yıl sonra bakıldığında, ormanlık alan gibi görülebilir. Ayrıca Türkiye'nin en büyük ardıç ağacı sayısı bu bölgededir. Bizim üzüntümüz gölün çevresinde yoktu. Şimdi dikiyoruz" diye konuştu.
Ardıç kuşu ile ardıç ağacının ilişkisine de değinen Prof. Dr. Adalı, "Ardıç ağacı kendi başına üreyemiyor. Orman içinde ardıcın küçük kozalakları yere düştüğünde filizlenemiyor. Ardıç kuşu bunu yutuyor ve dışkılamasıyla toprakta filiz yetişiyor" dedi.